İsrail, yıllardır bölgedeki saldırılara karşı en güçlü savunma sistemlerinden biri olarak bilinen Iron Dome (Demir Kubbe) ile edindiği güvenlik avantajını sürdürmeye çalışıyor. Ancak son günlerde yaşanan gelişmeler, bu sistemin sağlamlığına dair önemli bir soru işareti oluşturdu. Analistler, İsrail’in dünya genelinde stratejik destek almayı sürdürmesi gerektiğini vurgularken, ABD’nin son aylarda sağladığı askeri yardımlardaki azalma dikkat çekiyor. Bu durumu ele alırken, özellikle son 10 günlük süre içerisinde yaşanan olaylar ve olası sonuçları üzerinde durmak önemli.
Birçok kişi, ABD’nin Orta Doğu’da istikrar sağlama çabalarının önemli bir unsuru olarak Israel’in askeri gücünü görmekte. Ancak, son yıllarda, Washington’ın uluslararası stratejilerini yeniden şekillendirmesi ve bazı askeri yardımları gözden geçirmesi, İsrail için büyük bir belirsizlik yarattı. Geçtiğimiz günlerde, ABD’nin yaptığı askeri yardımların önemli ölçüde kısıtlandığına dair raporlar gündeme geldi. Uzmanlar, bu yardımlardaki azalma ile Türkiye’nin ve İran’ın güçlü etkilerinin bölgede artış göstermesi arasında bir bağlantı olduğunu savunuyor.
İsrail hükümeti, güvenliğini tehlikeye atacak olan bu durumu kabul etmek zorunda kalıyor. Hükümet yetkilileri, ABD'nin destek eksikliğiyle başa çıkmak adına yeni stratejiler geliştirmek zorunda kalacak. Özellikle, kendine yeterli olma yolundaki çabalarını hızlandırmaları bekleniyor. Ancak bu tür bir bağımsızlık, yeni teknolojilere ve yatırım gereksinimlerine bağlı olacak. Eğer bu süreç hızlanmazsa, İsrail’in askeri gücü ciddi şekilde zayıflayabilir ve buna bağlı olarak bölgedeki jeopolitik istikrar daha da tehlikeye girebilir.
Son olarak, İsrail'in füze savunma sisteminin erimesi, sadece kendi sınırları içinde değil, Orta Doğu’daki genel güvenlik dinamiklerini de etkileyebilir. Uzun vadede, bu durum, yeni bir askeri denge arayışı ve yeni ittifakların kurulmasına neden olabilir. ABD desteği olmadan geçecek son 10 gün, bu açıdan kritik bir dönüm noktası olacak. İsrail’in bu süreçte alacağı kararlar, yalnızca kendi askeri varlığı değil, aynı zamanda bölgedeki diğer güçlerin de stratejilerini etkileyecek.