Olayın basına yansıması ile birlikte toplumda büyük bir tepkiler zinciri oluştu. Çeşitli sosyal medya platformlarında, “Bu tür davranışlar asla kabul edilemez” gibi yorumlar hızla yayılmaya başladı. Kadın hakları savunucuları, bu tür olayların baş gösterdiği durumlarda, kadınların özgürce dışarıda dolaşma hakkının ihlal edildiğini belirtti. Güvenlik uzmanları, kameralı gözlük gibi cihazların yasalar çerçevesinde kullanımı ve denetiminin artırılması gerektiğinin altını çizdi. Olayın yaşandığı gün, Şişli ilçesinde bir genç kadın, sokakta yürüyüş yaparken bir adamın kendisini kaydettiğini fark etti. Hızla yanındaki arkadaşlarına durumu anlatan kadın, panik içinde çevrede bulunan vatandaşlardan yardım istedi. Gözüklükle kaydedildiğini fark eden bir grup vatandaş, durumu polise bildirerek bir arama başlatılmasını sağladı. Gelen ekipler, hemen şahsı yakalayarak gözaltına aldı. Gözaltına alınan şahsın ifadesine göre, bu tür bir kaydın masum bir merak sebebiyle yapıldığını öne sürdü. Ancak bu yanılgının, toplumda yaratabileceği olumsuz etkiler ve güven duygusunu zedelemesi göz ardı edilemezdi. Olayın keyfiyeti hala netlik kazanmamışken, yetkililer konunun üzerine gitmeye ve adli süreçlerin başlatılmasına karar verdi.

Olayın hemen ardından, kadınların güvenliğini sağlamak ve benzer durumların önüne geçmek için yerel yönetim ve polis arasında iş birliği başlatıldı. Şişli Belediyesi, yürütülen projeler çerçevesinde, toplumsal farkındalık ve kadınların haklarını koruma adına çeşitli seminerler ve etkinlikler düzenlemeye başladı. Bu tür eğitimler, kadınların cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmadan, güven içinde yaşamalarını sağlamak amacı taşımaktadır.

Kameralı gözlük kullanımı ve buna benzer teknolojiye bağlı gizlilik sorunlarının artışı, toplumda farklı tartışmalara neden olurken, nasıl davranılması gerektiğine dair çeşitli uyarılarda bulunuluyor. Uzmanlar, bu tür teknolojilerin etik kullanımı hakkında daha fazla bilgilendirme yapılmasını ve gerektiğinde yasalarla yaptırımlar getirilmesini talep ediyor.

Son olarak, bu olay sadece İstanbul’da değil, tüm ülkede bir farkındalık yaratmayı hedefliyor. Gizlice kaydetme eylemleri, bir suç olarak nitelendirilmekte ve ceza kanunları çerçevesinde ciddi yaptırımlar içermektedir. Bu tür olayların önüne geçilmesi için bilinçli bir toplum oluşturmak adına daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği ifade ediliyor. Kadınların haklarını koruma ve güvenli bir yaşam alanı oluşturma hususundaki farkındalığın artması, bu tür olayların önlenmesi açısından hayati önem taşımakta.